SON SAYI : Din ve İnsan Dergisi
SAYI : 2
TARİH : 2022
Bu makalede, rasyonel düşünce ile dil arasındaki ilişki, belirleyicilik açısından ele alınmaktadır. Bu ilişkide belirleyici unsur olarak rasyonel düşünceyi kabul edenlerle, dili kabul edenlerin görüşleri, genel hatları ile ortaya konulmaktadır. Ayrıca bu durum hem Batı düşüncesi hem de İslam düşüncesi bağlamında değerlendirilmektedir.
MAKALELER
Kemalpaşazade Bağlamında Ahlaki Özerklik Problemi
Kemalpaşazade, Osmanlı yükselme döneminde yaşamış, zamanının dini ve fenni bilgileri özümsemiş ve kendince en doğru ahlak düşüncesini benimsemiş-tir. Ona göre ahlak, varlık hiyerarşisinden ve değerden bağımsız bir şekilde ele alınamaz. Bu yüzden varlık hiyerarşisinin en üstündeki Tanrıya göre bir ahlak düşüncesi benimsenmeli bunu yaparken de vahiy ve Peygamber esas alınmalı-dır. Fakat bu düşünce de eksik olan nokta teorinin pratiğe nasıl aktarılacağı ve bu durumun yarattığı belirsizliktir.
-
Yazarlar : Hatice ÖĞÜT
Sayfa No : 14
Anahtar Kelimeler : K e m a l p a ş a z a d e , A h l a k , A h l a k i Ö z e r k l i k .
Taberî Tefsirinde Tîn Sûresine Dair Rivayetler Üzerine Bir Değerlendirme
Çalışmamızda Taberî tefsirinin Tîn sûresinde yer alan sahabe ve tabiin rivayetlerini inceleyerek sure özelinde müfessirin takip ettiği metot tespit edil-meye çalışılmıştır. Müellifin Tîn sûresi tefsirinde yer verdiği rivayetlerin ravileri, sayısı, bağlamı ve müfessirin tercih ettiği görüşün belirlenmesindeki etkisi araştırılmıştır. Bu durum çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Müfessirin çoğunlukla nakilde bulunduğu ravileri ve kendisi o fikre katılmasa da ayetle ilgili farklı görüşleri aktarmaya dair benimsemiş olduğu ilmi tutumu ortaya koyma hedefindeyiz. Taberî?nin tefsir dünyasında müstesna bir konuma sahip olmasında Câmiu?l-beyân an te?vîli âyi?l-Kur?ân?ın zengin bir içeriğe sahip olma-sıyla beraber yazarın eserde takip ettiği metodun da önemli bir etken olduğunu düşünmekteyiz. Bu metodu tespit etmek amacıyla ilgili sure ayet ayet ele alın-mış, ayetle ilgili rivayetlerin kaynağı, sayısı ve ayeti hangi bakımından açıkladığı gibi hususlar belirlenmeye çalışılmıştır. Müfessirin tercih ettiği görüş ifade edilirken ortaya konan deliller-gerekçeler açıklanmış ve bu görüşün benimsen-mesinde etkili olan diğer faktörlere dair tespitlerde bulunulmuştur. Son bölüm-de Taberî?nin sure genelinde daha çok rivayette bulunduğu kişileri ortaya koy-ma adına ravi ve rivayet sayılarını ortaya koyan bir tabloya yer verilmiştir.
-
Yazarlar : Murat ÇEVİK
Sayfa No : 14
Anahtar Kelimeler : T a b e r î , T î n , T e f s i r , R i v a y e t , S a h a b e , T a b i i n .
Dostoyevsky'in Romanlarında Tanrı ve İyilik-Kötülük Fikri
Rus edebiyatının ülke sınırlarını aşıp zamana meydan okuyan usta kalemi Dostoyevski, eserlerinde insanı ve Tanrı?yı merkeze alarak okurlarına hayata dair derin sorgulamalar yaptırır. Fikir dünyasının şekillenmesinde içinde yaşa-dığı 19. yüzyıl koşullarının etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Onun kahramanları capcanlıdır. Hayatından derin izler taşıyan bu karakterler, iyilik ve kötülüğün, eleştiri ve onaylarının hayatı boyunca duyuramadığı cılız ve kısık sesini yığınla-ra ulaştıran temsilcileridir. Bu çalışmada Dostoyevski?nin Tanrı?ya dair düşünce-lerinin yanında iyilik ve kötülük kavramları, romanlarındaki karakterler üzerin-den ele alınmıştır.
-
Yazarlar : Emine SUSUZ
Sayfa No : 18
Anahtar Kelimeler : D o s t o y e v s k i , T a n r ı , R u s y a , A h l a k .
Tolstoy'un Romanlarında Tanrı ve İyilik-Kötülük Algısı
L. N. Tolstoy, yaşadığı çağda kaleme aldığı eserlerle doğup büyüdüğü, duy-gularını inşa ettiği, fikirlerini şekillendirdiği Rusya?nın siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel problemlerini okuyucuya sunan güçlü bir kalemdir. Onun kale-mi yalnız Rus edebiyatında değil, dünya edebiyatında da hak ettiği yeri bularak günümüze kadar süregelmiştir. Karakterlerin ve olayların gerçekliği okuyucuyu adeta dönemin Rusya?sına kilitler niteliktedir. Bu çalışmamız Tolstoy?un Tanrı fikriyle birlikte romanlarına yansıyan İyilik-Kötülük algısını edebi üslup ve tasvirler çerçevesinde okuyucuya sunmayı amaçlamaktadır.
-
Yazarlar : Tuba Şeyma SAVRANLI
Sayfa No : 20
Anahtar Kelimeler : T o l s t o y , T a n r ı , R u s y a , A h l â k .
Harun Tepe, İnsan Hakları Felsefesi
Kimi sert teorik ve pratik eleştirilere karşın, insan hakları hala gü-nümüzün öne çıkan söylemlerinden biridir. Tüm diğer rastlantısal özel-likleri bir yana, yalnızca insan oldukları için kişilerin bazı temel hakları oldukları düşünülmekte, bu haklara da \insan hakları\ denilmektedir. Bu kitapta yer alan yazılarda, \insan\, \insan doğası\, \insan hakları\ ve \evrensellik\ kavramları üzerinde durulmakta@@ bir insan hakları ölçütü geliştirilmesi ve insan haklarının temellendirilmesi gibi, insan hakları-nın bilgisel ve antropolojik temellerine ilişkin kimi teorik sorunlar ele alınıp tartışılmaktadır.
-
Yazarlar : Enes ALACAYAKA
Sayfa No : 6
Anahtar Kelimeler : İ n s a n H a k l a r ı F e l s e f e s i
Bilal Aybakan, Fıkıh İlminin Oluşum Sürecinde İcma
?Muhammed ümmetinin (müctehidler) O?nun vefatından sonraki her-hangi zamanda dinî bir meselenin hükmü üzerinde fikir birliği etmele-ri?1 anlamına gelen icmâ kavramı, Bilal Aybakan?ın Fıkıh İlminin Oluşum Sürecinde İcmâ isimli kitabında müstakil bir konu olarak ele alınmıştır.
-
Yazarlar : Yeşim YAŞLAK
Sayfa No : 8
Anahtar Kelimeler : F ı k ı h İ l m i n i n O l u ş u m S ü r e c i n d e İ c m a